You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

ABD’de Kuran’ı yakmak isteyenlerin bu filmi izlemesini çok isterim

ABD’de Kuran’ı yakmak isteyenlerin bu filmi izlemesini çok isterim

Posting Freak
ABD’de Kuran’ı yakmak isteyenlerin bu filmi izlemesini çok isterim
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]O, aksiyon filmlerinin yıldızı...
Terminatör 2’nin unutulmaz sıvı-****l adamı...
Cop Land’in Jack Duffy’si, X Files’ın John Dogget’ı, Walk the Line’ın Ray Cash’i...
Son olarak da NY’da 5 Minare’nin David Becker’ı...
O, Robert Patrick!
Ve ben onunla röportaj yapmaya gidiyorum. İnanamıyorum! Canlandırdığı tiplerin genelde sert mizacı olsa da, tanıdığım adam çok sıcak, samimi bir tip.
Öyle Hollywood starı havaları filan hiç yok.
Röportaj boyunca durmadan bize kahve ve meyve ikramı yapıyor. Mövenpick Otel’in çatısında fotoğraf çektirirken ise ben kendisine baklava tattırıyorum. Bayılıyor! “NY’da Beş Minare” filminin galası için Türkiye’ye gelen Robert Patrick’le yedik, içtik, film, politika ve hayat üzerine harika bir sohbet gerçekleştirdik. Buyrun okuyalım!


* Bir röportajınızda “55 film yaptım. Bunların belki 5’i iyidir, diğerleri işe yaramaz” demişsiniz. İşe yaramadığını düşündüğünüz filmlerde neden rol aldınız?

O lafı söylediğimden bu yana neredeyse 100 film yaptım ve iyi film sayım 10-15 arasına çıktı. (Gülüyor) Aktörseniz, yaptığınız bütün filmler muhteşem olamaz. Kontrol edemediğiniz birçok değişken var. Ben de o ara yaptığım işlerden dolayı biraz hayal kırıklığı yaşıyordum. Her aktörün sadece para için yaptığı filmler vardır. Ne kadar paranız varsa, o kadar seçici olur, yaratıcı filmlerde rol alabilirsiniz. Aktörlerin önüne çok iyi senaryo ancak üç-dört yılda bir gelir. Benim beklemek gibi bir lüksüm yoktu. Hollywood’a ilk geldiğimde arabamda yatıyordum.

* Bakmak zorunda olduğunuz bir aileniz var değil mi?

Elbette... 20 yıl boyunca evliydim. 13 yaşında bir kızım, 10 yaşında bir oğlum var. Bu nedenle filmografimde b.ktan filmler de var.

* “B.ktan” demeyelim isterseniz, “pek parlak olmayan” diyelim.

Yoo aynen öyle... B.ktan, berbat filmler var. Ama şunu söyleyeyim, ben her filmime aynı titizlikle yaklaşırım, elimden gelen en iyi performansı sergilerim. Bir noktada sorumluluğum yok. Gerisi film yapımcılarına kalmış.

Her bıyıklıya Müslüman diye bakan insanlar var...

* Peki “NY’da 5 Minare”yi hangi gruba koyuyorsunuz?

Geçen akşam galada izledikten sonra söyleyebilirim ki, NY’da 5 minare olağanüstü bir film. Hikaye muhteşem, oyunculuk süper. Mahsun gerçekten büyük bir artist. Bu film de Terminatör 2, Cop Land, Walk the Line’la birlikte favori filmlerim arasına girecek.

* Filmde Müslümanlardan hoşlanmayan sert bir polis müdürünü oynuyorsunuz. Biraz karakterinizi anlatır mısınız?

Canlandırdığım karakter çok iyi bir FBI ajanı... Cool bir adam... Müslümanlara karşı bir önyargısı var, çünkü Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırıda erkek kardeşini kaybetmiş. Ayrıca Irak savaşına hizmet etmiş. Tüm bu yaşananlardan İslam dinini sorumlu tutuyor.

* Peki ya siz?

Ben başkan Obama gibi düşünüyorum. Herkesin istediği dini seçme özgürlüğü vardır, istediği şeye inanır ve bu Amerika’yı zenginleştiren bir durumdur. Karakterimin önyargısını anlıyorum ama onunla aynı fikirde değilim. Her bıyıklıya Müslüman diye bakan insanlar var Amerika’da... Çok az sayıda ama var. Filmin bence en önemli mesajı da budur: “Az sayıda insanın davranışlarından dolayı koca bir dini suçlayamayacağınız gibi, koca bir ülkeyi de suçlayamazsınız.” Hepimiz anlayışı ve birbirimizle geçinmenin yollarını öğrenmeliyiz. Bu anlamda film tam bir barış filmi...

Özgür bir Irak halkı için savaş gerekiyordu

* 11 Eylül hakkında sizin fikriniz...

Büyük bir trajedi. Ülkemiz için çok büyük bir kayıp. Tüm kurbanların ailelerinin acısını halen paylaşıyorum. Bize saldıranları bu olaydan dolayı sorumlu tutuyorum. Hepsini mahkemede hesap verirken görmeyi diliyorum. Amerika kendi toprağında saldırıyı kabul edecek bir ülke değildir. Zarar gördük, bunun bedelini ödemeleri gerekiyordu. Başkan Obama’nın dış işleri politikasını gönülden destekliyorum.

* Peki George Bush’un?

Onunla da aynı fikirdeyim.

* Yani savaşı desteklediniz mi?

Evet destekledim. Irak’a askeri çıkartmayı kesinlikle onaylıyorum. Amerikan askerlerine moral vermek için Bağdat’a üç kez gittim, Afganistan’a da gittim. Şunu söyleyebilirim ki Saddam Hüseyin ve rejimi berbattı. Bunu buradan, Türkiye’den anlamanıza imkan yok. Burada demokrasi var. Irak halkını özgürleştirmek için savaş gerekiyordu. Şimdi orada da demokrasi oluşuyor. Bence Irak’a harika bir hediye vermiş olduk.

* Bu kadar kişi öldükten sonra, gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?

4 hafta önce Bağdat’daydım. Her şey muhteşemdi. Askeri birlikler geri çekiliyor, yerini Irak askerlerine bırakıyordu. Şu anda orada sadece 50 bin kadar Amerikan askeri var. Az da olsa hâlâ kötü adamlar var, onları buluyorlar. Seçimler yapıldı, hükümet kuruluyor. Bir 10 yıl sonra Irak’a gittiğimizde bambaşka bir ülke göreceğiz.

* Filmde Mustafa Sandal’ın sorduğu gibi soralım: “Bütün bunların nedeni petrol değil mi?

”Bu konuda spekülasyona girmek istemiyorum ama Orta Doğu “petrol”den çok daha karışık bir yer.
Bütün hayatım bu filme hazırlanmakla geçti

* Rolünüze hazırlanmak için özel bir şey yaptınız mı?

Sanırım bütün hayatım bu filme hazırlanmakla geçti. X Files dizisinde 2 yıl boyunca FBI ajanını canlandırdım. Beş yıl boyunca askeri bir dizi olan Unit’i çektim. FBI ajanları ve askerler hakkında araştırma yaptım mı? Evet. Ama bu, bu filmden çok önceydi. Tüm bu roller filmdeki karakterimin oluşmasına büyük katkıda bulundu.

* Bunu da soracaktım. Niye birçok filminizde polis rolündesiniz?

Bunu ben de bilmiyorum. Sanırım sert bir yüz ifadem var. Ayrıca İskoç kökenliyim. Ailem Amerika’ya 1600’lerde gelmiş. Yani henüz Amerika, Amerika değilken... Olabildiğince Amerika’lıyım. Belki bu yüzden böyle vatansever rollere yakıştırılıyorum.

Film Amerika’da büyük ve pozitif bir etki yaratacak

* Mahsun size bu rolü teklif ettiğinde ne düşündünüz?

Amerikalı bir aktör olarak bu rolü kabul etmemin bir sorumluluk olduğunu, böyle bir filmde ülkemi en iyi şekilde temsil etmem gerektiğini düşündüm. 11 Eylül’de yakınlarını kaybedenlerin, İslam dinini suçlamaları kabul edilemez ama önyargıları anlaşılabilir. Karakterim filmin bir yerinde “Kaybımı asla unutmayacağım. Ama iyi bir insan ve Hıristiyan olarak affetmeye çalışacağım” diyor. Bütün film aslında bundan ibaret. Hem ülkem adına, hem de bir birey olarak bu filmde oynama şansı bulduğum için çok gururluyum.

* Film Amerika’da nasıl bir etki yaratacak sizce?

Bence film Amerika’da büyük ve pozitif bir etki yaratacak. Dediğim gibi Müslümanlardan nefret edenler, Amerika’da küçük bir azınlık. Ve bu grubun bakış açısını değiştirebilirsek, çok büyük bir iş başarmış olacağız. Dünyanın her yerinde insanlar mutluluk ve huzur peşinde... Bu tüm dinlerde evrensel. Yani aslında kimse kimseden farklı değil. Müslümanlar bu ülkede kendilerini güvenli hissetmelidir, ibadetlerini rahatlıkla yapabilmelidir, sinagogların ve kiliselerin bulunduğu bir ülkede elbette camiler de olmalıdır.

Amerika’da tabii ki cami yapılmalıdır

* Amerika’da filmin sizce nasıl bir gişe başarısı olacak?

Bunu ben de merak ediyorum. Şu Kuran’ı yakan çocuğun oturup bu filmi izlemesini ve mesajı almasını çok isterim.

* Kuran yakma meselesine gelmişken, Dünya Ticaret Merkezi’nin yakınına cami yapılacağı haberi büyük tepki çekti. Bu konuda ne diyorsunuz?

Amerika’da elbette cami yapılmalıdır. Başkalarının düşüncelerine saygılı bir insan olarak, caminin lokasyonunun ne kadar doğru olduğundan emin değilim. Büyük bir trajedinin yaşandığı yerin hemen yanına cami yapılması, beni o caminin güvenliği hakkında da endişelendiriyor. Orada evrensel bir ibadet merkezi yaratmak isteniyorsa, kilise ve sinagog da yapılmalıdır. Tabii yine bildikleri gibi yapabilirler. Amerika özgür bir ülke... Ancak bu durumda protestoları da normal karşılamak gerekir.

Türk yönetmenlerle filmler çekmek isterim

* Sette yeni dostuklar oluştu mu?

Elbette... Mustafa ve Haluk’la çok güzel bir arkadaşlık kurduk. Haluk muhteşem bir aktör. Onunla çalışmaktan çok büyük keyif aldım. Mustafa’dan da çok etkilendim. İngilizcesi süper, özgüveni tam... Bir pilot, bir şarkıcı, bir aktör ve çok güzel bir karısı var. Bu adamın yapamayacağı hiçbir şey yok bence... Mahsun süper bir yönetmen. Aynı dili konuşmamamıza rağmen vücut dilini kullanarak beni film boyunca harika yönlendirdi. Çok büyük bütçeli bir film değildi, ama hikayesi filmi büyük kılıyor.

* Komik bir anınız var mı?

Filmde Kürtçe konuşmaya çalıştığım sahnenin çekimleri en komik andı. Dilim dönene kadar arkadaşlarımı epey güldürdüm.

* Bu filmden önce hiç Türk oyuncu veya yönetmen tanımış mıydınız?

Hayır. Türkiye hakkında fazla bir şey bilmiyordum. Geçen sene Ankara’ya Amiral Mike Mullen ile birlikte gelmiştim. Mullen Başbakan’la bir görüşme yapmıştı. Ankara’yı çok beğendim. Ama İstanbul bir başka tabii... Heyecan verici bir şehir... Temiz, yemekleri lezzetli, kadınları güzel... Burada Türk yönetmenlerle birlikte başka filmler de çekmek isterim.

X Files’da izleyicinin beklentisini karşıladım

* X Files dizisinin Türkiye’de birçok hayranı var. John Dogget olmak nasıl bir şeydi?

Harikaydı. X Files dizisi benim de hayranı olduğum bir diziydi. David Duchovny’nin yerine geçmem teklif edildiğinde, büyük bir heyecanla kabul ettim. Beklenti büyüktü, hayranların beni kabullenmesi zaman aldı. Söyle, sen de Duchovny hayranı mıydın?

* Öyleydim doğrusu... Ama sizin performansınız da süperdi!

Duchovny muhteşem bir aktör ama sanırım ben de izleyicilerin beklentisini karşılamayı başardım. Eğlenceli, büyük bütçeli bir işti. Her hafta bir sinema filmi çekiyor gibiydik. Dizi yayından kalktığı zaman çok üzüldüm.

* Televizyon mu, sinema mı?

Yapımın kalitesine bağlı... İlk olarak televizyonda Sopranos dizisinde rol aldım. Senaryoya bayıldım. “Niye televizyon dizilerinde daha sık rol almıyorum ki...” diye düşündüm kendi kendime... Bu verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Şu anda birçok Hollywood yıldızı sinemayı tam olarak bırakmasa da, televizyona göç ediyorlar. Daha büyük bütçeli ve daha kaliteli yapımlarda yer alıp, daha çok para kazanıyorlar. Bu soruya herhalde “İkisi de...” diye cevap vermeliyim.

gazetevatan.com

]Ayşe Aydın
Seke seke geldim ayağım yoktur
Hak mehlemi sende Zöhrem’dir doktur
Kimi kafir olmuş karnısı boktur
Süzünü süzünü postunda otur.

Türkiye’ye çıkarmışım bir gelin
Urufu Zöhre Ana onu pir bilin
Muhammet elçisi Ana’dır deyin
Hak için dergaha niyaza inin.


Bildiren: Pir Zöhre Ana

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.