You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Alevi Ozanlar-Aşık Daimi

Alevi Ozanlar-Aşık Daimi

Administrator
Alevi Ozanlar-Aşık Daimi
Halk Ozanı Aşık Daimi'nin Hayatı

Aşık Daimi’yi bir çoğumuz Erzincan’a bağlı Tercan’dan olarak biliriz. Oysa biraz yakından incelediğimizde görürüz ki bağlı olduğu Yol’un ve doğduğu toprağın her insanı gibi sürgünü ve gurbeti birlikte yaşayan bir geçmişe sahip. Hem de bütün bir geçmişiyle birlikte. ’Daimi’onun mahlasıdır. Nüfus kütüğüne göre ise onu İsmail Aydın olarak tanıyoruz.

’İsmail Aydın’ diyerek söze başlayan, kızı Yadigar hanım babasını bize şöyle tanıtıyor:

’Erzincan’ın önceleri Tercan, sonra Çayırlı ilçesine bağlı Kara Hüseyin köyünde yetişmiştir. Ailesi Cumhuriyetten hemen sonra Kangal’ın Ali Bey köyün’den İstanbul’a göç etmiştir. İsmail Aydın 1932 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. 4-5 yaşlarındayken ailesi önce Tercan’a, sonra Kangal’a, İkinci Dünya Savaşı sırasında ise tekrar Tercan’a göçeder.’

Alışa geldiğimiz bir yaklaşım; her Pir ailesinde olduğu gibi Aşık Daimi de Ocak Zadedir. Doğal olarak o da Seydi Saadet Evladı Resul olarak gösterilmektedir. Yadigar Hanım bu konuyu da şöyle anlatıyor:

İsmail Aydın, yedi çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğudur. Babası Musa Dede, Oniki İmamlar’dan, İmam Rıza soyundandır. Annesi Selvi Ana ile Musa dede amca çocuklarıdır. İsmail Aydın’ın iki dedesi de saz ustasıdır. Yedi yaşına gelen İsmail, Dedesi Dursun Dede’den ilk derslerini almaya başlar. Kısa sürede ustalaşır. Bir gece rüyasında Pir elinden bade (bazı eserlerinde bade, bazı eserlerinde dolu içtiğini söylüyor) içirilerek kendisine bundan sonra adının ’Aşık Dâimi’ olduğu ve Yedi ulu ozan kervanına katıldığı söylenir.
’Aşık Dâimi, ’bir seher vaktinde indim bağlara’ adlı ilk yapıtını 1948 yazıp besteledi.

İsmail Aydın, ’Aşık Dâimi’ tapşırmasını aldıktan sonra Türkiye’yi köy köy, kent kent dolaşmaya başlar. Çağında yaşayan tüm ozanlarla zaman zaman bir araya gelir, sohbetlerde muhabbetlerde bulunur. Onlarla birlikte halk konserleri düzenler. Kendisinden yaşça büyük olan çok sevdiği bu ozanlar tarafından da sevilir ve sayılır. Aşık Veysel, Aşık Ali İzzet, Aşık Dursun Cevlanı, Aşık Davut Sulari bu ozanlardan bir kaçıdır.

Aşık Beyhani, Aşık Mahzuni, Ekberi ise kendisinden yaşça küçük olan sevdiği ozanlardır. Aşık Dâimi’yi iki dedesinden sonra etkileyen iki önemli ad daha vardır.

Birincisi Eyüp Dede İsyanı’dır. Aşık Dâimi, Eyüp Dede için, Eyüp Dede Dâimi için birer şiir yazmışlardır.

Dâimi’yi etkileyen ikinci ad ise kendisinden yaşça büyük olan çok sevdiği Potik Dede’dir. Dâimi Potik Dede için de bir şiir yazmıştır. Aşık Daimi, 1951 yılında Aşık olup şiirler yazdığı Gülsüm Hanım ile evlenmiştir.’

Dâimi, 17 Nisan 1983 günü ’fena mülkü’nden ’baki mülkü’ne yolcu olduğunda geride kalanlara binin üzerinde şiir-nefes-deyişi, o makamın lokması olarak bırakmıştır. Bıraktığı lokma ’Aşık Dâimi-Hayatı ve Eserleri’ adlı kitapta sunulmuştur. Kızı Yadigar Hanım’ın anlatımlarından anlıyoruz ki çok sayıda şiiri’ni de, eşi Gülsüm hanımın yalvarmalarına ve gözyaşlarına rağmen 12 Eylül darbesinin ardın yakmıştır. Hallac-ı Mânsur kapısında ’Dar’ olmanın ve ’Dar-ı Mansur’ kervanına katılmanın hiçte kolay olmadığı açıktır. Mansur, ’İddiacılık bir Ahmede bir de İblise yakıştı’ diyor ve ekliyor. ’Ahmed ürktü dayanamadı ve Allaha sığındı. İblis ise kendisine bin kez emredildiği halde boyun eğmedi, kendi gücüne ve kendisine sığındı’ diyor.

ImageDâimi özümü Mansur eyledim
Kürü delaletten menfu eyledim
Gönül sarayını mamur eyledim
Kadem mehman ettik serverimizi

Diyen Aşık Dâimi’yi bu noktada Koca usta Mansur’a havale ediyor ve anlatmaya devam ediyoruz.

Kendini bilme makamında Aşık Dâimi, yol-erkan-meydan öğretisine bağlıdır. Engin olmayı bu kapıda ve her meydanda yücelik sayan Daimi bir deyişinde;

Hem evrenim hem zerreyim
Ben kendimi bilmez miyim
Zerre içinde zerreyim
Ben kendimi bilmez miyim
Hata bende hakir benim
Hizmet ehli zakir benim
Dost katında bakir benim
Ben kendimi bilmez miyim
Dâimiyim bende bende
Bent olmuşum bende bende
Her gönül perakende
Ben kendimi bilmez miyim.

Yolağın Hakkı insanda ve her şeyde görme anlayışını derin duyumsayan Aşık Dâimi, varlığı ve varlığın doğuşunu müthiş bir enginlikle açıklıyor. Tıpkı, ’Madem ki ben bir insanım’ adlı ünlü nefesinde olduğu gibi yine insan bütün kavrayışının merkezinde. O şöyle sesleniyor:

Ben beni bilmezdim hatır kırardım
Meğer ilmim noksan imiş bilmedim
Ben insandan başka ilah arardım
Meğer kamil insan imiş bilmedim

Tüm vadiler gibi sahralar gibi
Sıradağlar gibi yaylalar gibi
Akan sular gibi deryalar gibi
Cümle alem bir can imiş bilmedim

Dâimi’yem benliğime kanardım
Kendimi görmezdim eli kınardım
Kişiyi kendime düşman sanardım
Nefsim bana düşman imiş bilmedim

Aşık Dâimi Yol-Erkan-Meydan’a saygılı ve bağlı bir yol aşığıdır. Bir çok deyişinde işlemekten geri durmamış öğretinin Aşık geleneğinde bir sürek olarak akıp gelmesine hizmet etmiştir.

Mürşit huzurunda ayini Cem’de
Sakiler badeyi sunar hû deyi
Şakıyan bülbüller bağı gülşende
Gülün çevresine konar hû deyi

Daimi yol süreğine ve aşıklık geleneğine bağlıdır. Yukardaki dörtlükte hem süreği hemde aşıklık geleneğindeki sürek akışını görmek mümkündür. Deyişten aktardığımız sadece bir dörtlükte bile hem Şah Hatayi hem Pir sultan etkisi açıktır.
Daimiye ait bir semah dizelerinde de aynı etkiyi görmek mümkündür.

Gitme turnam gitme nerden gelirsin
Sen nazlı canana benzersin turnam
Her bakışta beni mecnun edersin
Sen kaşı kemana benzersin turnam
(’)
Dâimi’yim aşkın sinemi yakar
Ah ile feryadım semaya çıkar
Vuruldum sinemden kanlarım akar
Sen Şah’ı lokmana benzersin turnam

Bu kısa tanıtımla Dâimi’yi anlatıp bitirebilmek olası değil kuşkusuz. Onun bağbanında kısa bir gezinti yaptık. Hepsi bu kadar. Kızı Yadigar hanımdan öğrendiğimiz kadarıyla O potik dedesini pek severmiş. Ona yazdığı bir deyişle her ikisini de BİR edip Pir edelim ve sevgiyle yad edelim.

Gümüşhane ili Şiran ilçesi
Potik dede derler birini gördüm
Müspet düşüncesi asrın tümcesi
Devrimci gençliğin pirini gördüm

Deli Tacım dede kılmış himmeti
Ne çiftliği vardı ne bir serveti
İbrahim dededen ilmi kudreti
Halkın arasında yerini gördüm

Potik Dâimi’de oldu aşama
Çekerdi gençleri sosyal yaşama
Çizdim tasvirini gönül köşeme
Sözünün özünün erini gördüm.

Aşık Daimi - Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.