You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Çocukluk Dönemi Aşıları..

Çocukluk Dönemi Aşıları..

Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
ÇOCUKLUK DÖNEMİ AŞILARI


[Resim: asi_takvimi.jpg]

Burada yazılanlar çocuk sahibi kişiler ile bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenler içindir. Bu nedenle olabildiğince detaylı ve herkesin anlayabileceği şekilde anlatılmıştır.Aşıları anlayabilmek için öncelikle bağışıklık sistemini anlamak gerekir. İnsan vücudu mükemmel bir yapıdır ve amacı her koşulda yaşamını yani kendisini korumaktır. Güneş ışınlarına maruz kalınca tenimizin koyulaşması, nefes borumuza bir şey kaçınca öksürmemiz hep bunun bir sonucudur. Bazı hastalıkları (kabakulak,kızamık, suçiçeği gibi) bir kez geçirdikten sonra tekrar geçirmeyiz. Peki nasıl oluyor da bir kez kızamık geçirdikten sonra ikinci bir kez kızamık geçirilmiyor. Bu sorunun cevabı ancak bağışıklık sistemi ile izah edilebilir. Buna tıp dilinde aktif doğal bağışıklık denir. Hastalığı geçirirken vücudumuz bu hastalığın mikrobunu yenebilmek bir uğraş verir, bazı hücreler üretir (antikor) ve bunlar aracılığı ile onu yener. Bundan sonra da kanımızda bu mikrobu tanıyan hücreler kalır. Tekrar ayni mikropla karşılaşınca onu tanıyan hücrelerimiz hızla artışa geçerek hemen o mikropları bertaraf eder. Bu mekanizma ile geçirilen bazı hastalıkları tekrar geçirmemiz önlenmiş olur. Ayni olayı yani mikropları tanıyan hücreleri hastalığı geçirmeden oluşturmak için aşılama işlemi yapılmaktadır. Buna da tıp dilinde aktif edinsel bağışıklık deniliyor. Aşılamada amacımız kanda hastalık mikrobunu tanıyan, onunla karşılaşınca onu bertaraf edebilen hücreleri hastalığı geçirmeden sahip olmaktır. Aşılamanın bu kolaylığı yanında her hastalık her zaman zararsız bir şekilde geçirilemez, bazen hastalık çocuk felci örneğindeki gibi kişiyi öldürebilir veya sakat bırakabilir. Hiçbir hastalığı geçirmek aşılanmaktan daha zararsız ve hafif olamaz.


Aşının Etkisiz Kaldığı Durumlar :

Aşılarda anlaşılması gereken diğer bir konu da oluşturulması istenilen bağışıklık her zaman kesin değildir. Yani bir kişi aşılanmış olmasına rağmen hasta olabilir. Bunun olmaması için bir çok özelliğin bilinmesi gereklidir.



Bunları maddeler halinde inceleyelim.
  1. Her aşının kendi özelliğinden, üretiminde kullanılan teknolojiden kısaca kalitesinden gelen bir koruyuculuk yüzdesi vardır. % 100 yakın koruyuculuğu olan aşılar olduğu gibi % 60 civarında da olanlar vardır.
  2. Aşıların istenen etkiyi sağlayabilmesi için belirli bir program doğrultusunda yapılması gereklidir. Bu programlar yapılan araştırmalar sonucunda zaman içersinde bazı değişiklikler gösterebilir veya her ülkenin kendi özel konumundan dolayı farklılıklar olabilir. Bazen bilgisizlikten, bazen ticari amaçlarla bazen de kişinin özel durumundan kaynaklanan sebeplerle programlar değişebilir. En doğru program yoktur. Bilimsel olarak günümüzün en yeni bilgileri ve kişinin durumuna uygun programlar ayni amaca ulaşmak için uygulanmalıdır.
  3. Aşıların üretimden kişiye yapılmasına kadar geçen süre içersinde kuralına uygun şekilde taşınmalı ve saklanmalıdır. Bu +2 ila +8 derecelik ısı ortamının korunmasıdır. Bu sürecin herhangi bir aşamasında soğuk zincir denilen sistem korunamazsa aşı etkinliğini yitirir. Örneğin bir eczaneden satın alınan aşı soğuk zincir içersinde, ortam ısısı korunarak taşınmadığı takdirde etkisizleşecektir. Kutunun üzerinde yazılı olan son kullanma tarihi kuralına uygun şekilde saklandığı takdirde geçerlidir.
  4. Aşılar kullanılacak koşullara göre üretilirler. Yani ayni anda çok sayıda kişiye aşı yapılacaksa toplu ambalaj yapılır. Bu birim maliyeti düşürmek içindir. Küçük bir şişeye 20 veya 50 doz gibi miktarlarda konulur. Küçük bir şişede bu kadar doz aşı olması taşıma, saklama gibi kolaylıkları yanında fiyat yönünden oldukça avantajlıdır. Bu şekildeki aşılar Sağlık Ocağı, Ana-Çocuk Sağlığı Merkezi gibi ayni anda çok sayıda kişiyi aşılama kapasitesine sahip birimler içindir. Fakat bu aşıların özelliği şişesi açıldıktan sonra birkaç saat içersinde tüketilmeleri gerekmesidir ve belirli bir süre (Genellikle 4 - 8 saat) içersinde tüketilmese de imha edilmelidir. Aksi takdirde etkinliği kaybolmaktadır. Kısa sürede çok sayıda kişiyi aşılama imkanı bulunmayan yerler için de genellikle tek dozluk (bazen 5 dozluk) aşılar mevcuttur. Fakat bunlar fiyat açısından diğerleri kadar ekonomik değillerdir. Bilgisizlik veya ticari nedenlerle kurallara uyulmaması aşıların etkinliğinin yok olmasına sebep olabilir.
  5. Aşı yapılacak kişinin sağlık yönünden aşı yapılmaya uygun durumda olması gereklidir. Bazı tedaviler, hastalıklar aşı yapılmasına engel oluşturur. Bazı aşılar bu durumda istenilen etkiyi sağlayamazlar.
  6. Aşıların yapılma teknikleri vardır. Bunlar hastaya uygulanması gereken şekilleri içerir. Ağız yoluyla veya iğne ile cilt içi, cilt altı ve adale içi uygulanır. Tekniğine uygun yapılmayan, yani cilt içi yapılması gereken bir aşının adale içersine yapılması istenen etkinin sağlanmamasına hatta istenmeyen etkilere yol açabilir. Hatta adale içi yapılacak olan aşılarda omuz veya kalça adaleleri arasında bile etki farklılıkları vardır.
  7. Bütün aşıların belirli dozları vardır. Yani kişiye göre verilmesi gereken miktarlar değişiklik gösterir. Uygun miktarda yapılmamış olması aşının istenilen koruyuculuğun sağlanmamasına yol açabilir.
  8. Aşı uygun yapılmasına karşın etkisizleşebilir. Ağızdan verilen Polio (Çocuk Felci) aşısı klora karşı dayanıksızdır. Aşıdan kısa bir süre sonra su içirilmesi veya beslemek aşıyı etkisiz hale getirir.
Bu anlatılanlar aşıların yapılmasına karşın yeterli koruyuculuğun sağlanmamasının nedenlerini açıklamaya yönelik bilgilerdi. Bunların yanında aşılar hakkında bilinmesi gereken başka konular da vardır. Bunlar;
  1. Kişiler bulundukları ülkenin gerçeklerine göre aşılanırlar. Aşılamalar ülkelere göre değişiklikler gösterir. Bazı ülkelerde bazı hastalıklar hiç görülmediği için aşısı da yapılmamaktadır. Bazı ülkelerde de belirli yörelere özgü hastalıklar vardır. Kişiler aşılandıkları bölgeden başka bir yere geçici veya kalıcı olarak giderken bu durumu göz önünde bulundurmalıdır. Ülkemiz için önemli olan Verem, Boğmaca aşıları bir çok ülkede yapılmamaktadır.
  2. Kişiler aşısını olmadıkları hastalıklara karşı aşılı olduklarını sanmaktadır. Bu genellikle sağlık personelinin insanlara doğru bilgi vermemesinden kaynaklanmaktadır. Sanıldığından çok daha sık olan bu durumu örneklersek daha iyi anlaşılacaktır. Gerçek adı HIB (Heamufiluz Influenza Tip B) olan aşı sağlık personeli tarafından menenjit aşısı olarak isimlendirilmekte ve maalesef herkes tarafından da öyle bilinmektedir. Aslında menenjit aşısı ismi net olarak yanlış da değildir ama menenjit aşısı olarak başka aşılarda vardır, Meningokok aşısı gibi. Ayrıca menenjit hastalığı meningokok, tüberküloz, virüsler gibi değişik etkenler sonucunda oluşur. HIB aşısı kendi adı ile anılmalıdır. Çocuğuna HIB aşısı yaptırmış olan bir anne çocuğunun gittiği okulda menenjit hastalığı (Örneğin Meningokoksik menenjit ) görülmesi üzerine çocuğuna aşısını yaptırdığını düşünerek çok rahat etmekte bunun yanında ayni okuldan bir başka çocuğun annesi de panik halde gidip menenjit aşısı olarak HIB aşısını çocuğuna yaptırmaktadır. Bu iki anne de yanlış bilgilendirme sonucu yanlış yapmaktadır. ( Bu konuda detay bilgi her aşının açıklamasında anlatılacaktır)
  3. Diğer bir yanlış bilgilendirme de aşı yapılan yerlerden kaynaklanmaktadır. Çocuğunu aşılatmak için bir yere düzenli olarak götüren anneler net olarak hangi aşıların yapıldığını bilmemektedirler. Bir gün onlara çocuklarının bütün aşılarının bittiği bildirilmekte ve anne de gönül rahatlığı ile gerçekten çocuğunun tüm hastalıklara karşı aşılandığını sanmaktadır.
    a) Birinci olarak her aşı yapılan yerde mevcut olan her aşı yapılmamaktadır. Örneğin Kamu Sağlık Kuruluşlarında Kabakulak, Kızamıkçık gibi bir çok aşı yapılmamaktadır. Sağlık Bakanlığı hemen hemen her yıl hangi aşıların, hangi program ile yapılacağını genelgeler yoluyla bildirir. Bir takım nedenlerle aşılar ve uygulamalarında değişiklikler olmaktadır. Bu durum diğer ülkelerde de böyledir. Bazı aşıların tekrar dozları kaldırılmakta veya zamanı değiştirilmekte (Kızamık gibi) veya yapılan bir aşı yapılmamaya başlanmaktadır (Bir yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere Hepatit-B gibi). Bazı aşılar ise bu güne kadar hiç yapılmamıştır ( MMR, Hepatit-A, Suçiçeği gibi).
    b) Bazı hastalıkların aşısı olmadığı halde anneler aşısını yaptırdığını sanmaktadır. Kızıl hastalığına yakalanan çocuğun annesi nasıl olup da aşıya rağmen çocuğun hastalığa yakalandığını anlamakta zorluk çekmektedir.
  4. Bazı durumlar aşı yapılmasına engel oluşturmadığı halde yanlış bilgilerle aşılama ertelenmektedir. İshal, ateşli veya ateşsiz üst solunum yolu enfeksiyonları, önceki aşılamada hafif ve orta şiddette lokal reaksiyon, antibiyotik tedavisi gibi. Ateşli başka hastalıklarda veya sonrasında aşının yapılması veya ertelenmesi şikayetlerin şiddetine ve hastalığın özelliğine göre değişir. Hafif bir hastalık sırsında aşı yapılması, aşının etkinlik ve güvenirliğini azaltmaz. Keza ağır olmayan ishal ağızdan felç aşısı için de engel oluşturmaz.
  5. İmmün sistemi yetersiz veya baskı altında olan kişilere aşı ya hiç yapılmamalı ya da çok dikkatli olunmalıdır. Bu durum doğumsal olabilir veya HIV (AIDS) enfeksiyonu, lösemi, lenfoma, genel habis hastalıklar, radyasyon veya steroid kullanımına bağlı olabilir. Günümüzde en sık steroid kullanımları sorun olmaktadır. Bazı böbrek veya allerjik hastalıklar nedeniyle kortizon kullanmakta olan çocuklara aşı kampanyası veya başka bir nedenle aşı yapıldığında problemlerle karşılaşılmaktadır.
  6. Premature bebeklerin aşılanması: Doğum ağırlığına bakmaksızın prematureler zamanında doğmuş bebeklerle ayni program ile aşılanmalıdırlar. Genel durumu iyi olan prematurenin doğum ağırlığı, bölünmüş veya azaltılmış dozlarda aşılamaya gerekçe olamaz. Hepatit-B taşıyıcısı anneden doğan prematureler hemen aşılanır. Taşıyıcı olmayan annelerinki, kesin kural olmamakla birlikte 2000 gr civarında başlanabilir.
  7. Aşı programı herhangi bir nedenle aksaması halinde aşılamaya kalınan yerden devam etmek gerekir. Tekrar en baştan başlanmaz. Eskiden belirli bazı süreler aşıldığında yapılmış aşılar yok sayılıp, tekrar başlanmakta idi. Fakat bugünkü anlayışla aşılamanın aksaması arzu edilmemekle beraber, kalınan yerden devam edilmesi yönündedir.
Aşılar hakkında halk arasında yanlış bilinen konular da vardır. Bunları bazen sağlık personeli bile söylemiş olabilir. Bazen de amaçlarının ne olduğunu anlayamadığımız çevrelerden aşılar hakkında yanlış bilgiler verilmektedir. Burada hatırlayabildiklerimi yazacak olursam;
  • Aşılar kısırlığa yol açar ( Kesinlikle yanlış, böyle bir şey mümkün değil)
  • Hastalığı geçirmek aşı olmaktan daha iyidir. ( Ölmez, sakat kalmaz, hastalığı geçirmenin tüm zorluklarına da katlandıktan sonra ayni sonuca ulaşılır.)
  • Aşılı çocuklar hastalığı aşısızlara kıyasla daha hafif geçirirler ( Kısmen doğrudur, aşının amacı hastalığın hiç geçirilmemesidir. Ama kanda yeterli antikor yoksa-hastalık mikrobunu tanıyan hücreler- bunun seviyesine bağlı olarak kısmete kalmış bir şekilde değişik ağırlıkta geçirilir.)
  • Aşılı olunsa da hastalıklar mutlaka geçirilir, hatta mezarda olunsa bile kızamık dökülür ( Hayır, aşılama da yeterli antikor seviyesine ulaşılmışsa hastalık geçirilmeyecektir)
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
Aşıların Yan etkileri

Aşılar sağladıkları büyük faydalara karşın bazı yan etkilere de sahiptir. Bunlar hastalığı geçirmeye kıyaslandığında çok daha hafiftirler. Çok nadiren ağır yan etkiler oluşabilir. Bu ağır yan etkiler bazen vücudun aşırı duyarlılığından kaynaklanmakta bazen de aşının içersindeki mikrobun (Antijen) özelliğinden dolayıdır. Yan etkiler her aşının kendisine ait bölümlerde detaylı anlatılacaktır. Burada genel olarak değinilecek olursa; yan etkiler sık değildir ama bu yan etkilerin içersinde sıklıkla lokal etkiler ön plandadır, enjeksiyon yerinde hassasiyet, ağrı, sıcaklık artışı, kızarıklık ve vücutta ateştir. En ağır olan yan etki ise ansefalit denilen menenjite benzer bir tür beyin iltihabının oluşmasıdır. Bu olay dünyada sayılı vakada oluşmuş, çok kesin olarak sebebi de ortaya konulmamış olaylardır. Bu durumdan bazıları aşıdaki antijeni (aşıların hazırlanmasında kullanılan mikrop) veya aşının diğer bileşenlerini sorumlu tutmuşlar bazıları da yapılma hatasına (deri altı-adale içersine yapılacağına damara denk gelip hemen kana karışmasına) bağlamışlardır.
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
[Resim: 167.jpg]


Verem Aşısı:




1998-99 yılına kadar doğumdan hemen sonra veya ilk 1-2 gün içersinde yapılmaktaydı. Bunun sık olarak yan etkilere yol açması nedeniyle artık bebek 60 günlük olduktan sonra yapılmaktadır.

Standart olarak sol omuz başına cilt içi enjeksiyon şeklinde yapılır. Aşı yapılırken kısa bir süre sonra kaybolan bir kabartı oluşmalıdır. Bu böcek-sinek ısırığı gibi bir kabartıdır, iğnenin doğru olarak cilt içi yapıldığını gösterir. 5-10 dakika içersinde kaybolur.

Aşı yeri ilk gün ellenmemeli ve yıkanmamalıdır. Ateş gibi yan etkilere pek yol açmaz. Aşıdan yaklaşık bir ay kadar sonra aşı yerinde önceleri bir sertlik, daha sonrası küçük bir sivilceye benzer kızarıklık olur. Bu sivilce yavaş seyirle kabuk oluşturur ve sonra da bir iz bırakarak iyileşir. Bilinmesi gereken şey bu sivilce oluşumu ve iyileşmesi aylar süren bir sürede gerçekleşeceğidir fakat bir yakınmaya yol açmayacağıdır.

Yapılan aşı her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bazen aşının yapılmasının üzerinden birkaç ay geçmesine karşın bu değişikliklerin hiç birisi olmaz. Bu durumda aşı tutmamış olabilir, test yapılıp, gerçekten tutmamış ise aşı tekrarlanır. Bazen de tam tersi bir durumla aşı küçük bir sivilce değil, kocaman bir çıban haline gelip, koltuk altı, boyun bölgelerinde bezeler ( Lenfadenopati) yapar. Bu durumda da doktor tarafından gereken takip ve tedavi yapılmalıdır.

Normal koşullarda aşı bebek 4 aylık olana kadar yapılmalıdır, eğer bu süre geçirilmişse önce PPD testi yapılmalı, bunun sonucuna göre aşı yapılmalıdır. Bu testin yapılma sebebi bebeğin aşısız geçirdiği süre içersinde verem mikrobunu alıp almadığının kontrol edilmesidir.

Aşının etkinliği 5 yıl kadardır ve 5 senede bir doz tekrar yapılmalıdır. Ülkemizde genellikle ilkokul 1. ve 5. sınıflarda yapılmaktadır. Maalesef pratikte bir çok okula aşılama için gidilememesi sebebiyle aşılamalar eksik kalmaktadır. Hele Lise yıllarındaki aşılar neredeyse hiç yapılmamaktadır.
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
Difteri-Boğmaca-Tetanoz:

Karma aşı olarak bilinen aşıdır. Kısaca DBT veya BDT gibi isimleri vardır. Uzun yıllardır çocuklara yapılmaktadır. Üretim teknolojisi yıllar içersinde oldukça değişiklikler göstermiştir. Eskiden sığır, at gibi büyük baş hayvanların kan serumundan elde edilmekteydi. Bu oldukça fazla yan etkiye neden olmaktaydı. Bu günlerde kullanılan cinsleri yan etki yönünden eskiye oranla daha sorunsuz olmalarına karşın yine de çocuk aşıları içersinde en sorunlu aşıdır. Yaygın olarak ****l tuzlarına emdirilmiş hücre içeren tipi kullanılmaktadır. Ayrıca hücre içermeyen tipi de vardır. Bu hücre içermeyen (asellüler) aşılar en düşük yan etki oranına sahip olmalarına karşın fiyat yönünden diğer tipe oranla 8-10 kat gibi daha pahalıdırlar.

Adale içi enjeksiyon ile uygulanır. Küçük bebeklerde genellikle bacağın uyluk denilen diz ile kalça arası bölgenin ön ve dış tarafına yapılır. Kolun dirsek ile omuz arasında kalan bölgeye veya omuza da yapılabilir. Fakat adale enjeksiyonlarında 2 yaşın altında uyluk tercih edilir.




[Resim: b25-bild3.jpg]

Difteri
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
Çocuk Felci – Polio:

Bebekler 2 aylık olunca başlanır ve genellikle DBT aşısı ile birlikte yapılır. Uygulama programı DBT ile ayni olması nedeniyle bir zorunluluk olmamasına karşın kolaylık sağladığı için birlikte yapılmaları klasikleşmiştir. Ağızdan iki damla şeklinde uygulanması uzun yıllardır herkes tarafından bilinen yöntemdir. Fakat son yıllarda artık DBT aşısı ile ayni enjektörde karışmış halde bulunan formu yaygınlaşmaktadır. Eskiden yalnız İsveç’de bu iğne formu (Salk tipi) kullanılırdı, bütün dünyada ağızdan verilen (Sabin) tipi yaygındı. Aşı üreticisi firmalar bazı gerekçelerle iğne formuna geçiş yaptılar. Bunda en ağır basan sebep aşıların git gide tek bir şırıngada birleştirilmeye başlanmasıdır. Bunun da nedeni insanları en kısa ve en kolay şekilde aşılamaktır. Günümüzde 5 ayrı aşı tek enjektörde uygulanmakta , yakında bu herhalde artarak 6-7 ye çıkacaktır. Bazı ülkelerde sadece iğne formu kullanılırken, bazılarında iğne formu ile başlayıp tekrar dozunda ağızdan olan şekli verilmekte veya tam tersi yapılmaktadır. Uygulama programı DBT ile ayni olduğunu belirtmiştik, yani 2 ay ara ile 3 doz sonrada son dozdan 1 ve 2-4 yıl sonra birer hatırlatma dozu şeklindedir.

Son yıllarda Uluslararası Rotary Vakfı’nın finansal desteği ile dünyadan çocuk felci hastalığının kökünü kurutmaya yönelik yoğun aşılama kampanyaları vardır. Bu böyle devam ederse önümüzdeki 5 en geç 10 yıl içersinde bu hastalık dünyadan yok edilecektir.

Ağızdan verilen aşının herhangi bir kayda değer yan etkisi yoktur, iğne şeklinin lokal etkileri olabilir. Ağızdan verilen formunda aileler aşıdan 2 saat sonrasına kadar bebeğe su vermemelidir. Zira klor aşıyı etkisiz kılmaktadır. Anne sütünün olumsuz etkisi yoktur. Bu da iğne formuna geçişin bir başka sebebi olarak gözükmektedir.



[Resim: polio_sequelle.jpg]

Polio (Çocuk Felci)
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak - KKK-MMR:

15 aylıkta yapılan karma bir aşıdır. Gelişmiş ülkelerde standart olarak yapılmasına karşın ülkemizde kamu aşı merkezlerinde yapılmamaktadır. Kızamık aşısı içersinde değinildiği şekilde son yıllarda ilkokul öncesi bir tekrar dozu yapılması gerekli hale gelmiştir. Aşı cilt altı veya adaleye yapılır. Genellikle yan etkiye yol açmaz. Nadiren aşıdan sonraki 5-15 günler arasında aşının içersinde her hastalığın aşısının kendine ait yen etkileri olabilir. Bunlar genel olarak aşıdaki hastalıkları çok hafif geçiriyormuş gibi olan belirtilerdir. Kızamık ve kızamıkçık için tek tük kırmızı lekeler, göz yaşarması, burun akıntısı, hafif ateş, kabakulak için tükürük bezlerinde şişme olabilirse de ateş için ateş düşürücü dışında bir tedavi gerektirmez. Belirtiler 2-3 gün içersinde kaybolur.




[Resim: 168.jpg]


Kızamık


[Resim: kabakulak.jpg]


Kabakulak


[Resim: 169.jpg]


Kızamıkçık
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Son Düzenleme: 12/10/2009, 00:45, Düzenleyen: zümre.
Posting Freak
Çocukluk Dönemi Aşıları..
Heamifilus İnfluenza Tip B – HIB:

Son 8-10 yıldır uygulanmaktadır. Halk arasında adı menenjit aşısına çıkmıştır. Aslında bu isim bu aşı için pek doğru değildir. Bu söz yeterince anlaşılır olmadığı için kısaca izah etmeliyiz. Bu aşıdaki mikrop 6 yaş altındaki çocuk menenjitlerinin % 60 ından sorumludur. Bu oran 6 yaşından sonra % 5 e düşmektedir. Bu anılan mikrop menenjit dışında çocuklarda orta kulak iltihabı, sinüzit,boğaz-yutak iltihabı (epiglottit), solunum yolu enfeksiyonları, adale-eklem iltihabı gibi bir çok enfeksiyonlara yol açar. Çocuk menenjitlerinin bu mikrop dışında meningokok, tüberküloz, virus gibi başka sebepleri de vardır. Aşının doğru adı Hib aşısıdır, halk arasında anlaşılır bir adı olabilmesi için hib hastalığı diye bir hastalık olması gereklidir ama maalesef böyle bir hastalık da yoktur. Aşının iki formu mevcuttur. Sıvı ve kuru formları. Bunlar farklı firmalar tarafından üretilmekte ve her firma kendi ürününün daha etkili olduğunu iddia etmektedir. Ben kendi araştırmalarımda birinin diğerine anlamlı üstünlüğüne inandırıcı bir sebep bulamadım.

Uygulama programı aşının başlanma zamanına göre değişir. En etkili program 2 aylıktan itibaren diğer karma ve felç aşıları ile beraber ayni programla yapılmasıdır. Bu olmadığı takdirde 6-12 aylar arasında ise 2 ay ara ile 2 doz ve 18 ayda bir tekrar dozudur. Eğer bu süre de geçirilmiş ve çocuk 12 aydan büyük ise bir doz (benim önerim 6-12 ay sonra bir tekrar dozu) yapılmalıdır. Aşı adale içi yapılır. Lokal yan etkiler dışında yan etki pek oluşmaz. Lokal etkilerde iğne yerinde kızarıklık ve hassasiyettir.


[Resim: hib.gif]
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Son Düzenleme: 12/10/2009, 00:45, Düzenleyen: zümre.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.