Cumhuriyet
18.06.2009

Ergenekon savcıları, belge ile ilgili olarak Albay Çiçek’in ifadesini almaktan vazgeçti

‘Hesap hatası oldu’

‘KANIT OLMADAN SORGULANAMAZ’

Ergenekon soruşturması savcıları, gerçekliği tartışmalı belgede imzası olduğu ileri sürülen Albay Çiçek’in ifadesinin alınıp alınmayacağına kriminal incelemeden sonra karar verecek. Başsavcı Vekili Çolakkadı, “Kanıt olmadan sorgulanmasını uygun bulmadık. Çiçek’in daha önce imza attığı belgeleri istedik. İki ayrı kriminal inceleme yapılıyor” dedi.



]‘HEDEF DEMOKRASİ’[/color]

Başbakan Erdoğan, AKP’nin başsavcılığa başvurmasıyla Ergenekon soruşturmasına müdahil olup olmadığı yolundaki bir soruya, belgenin demokrasiyi yok etmeye yönelik bir girişimin ipucu olması nedeniyle suç duyurusunda bulundukları yanıtını verdi. Erdoğan, partisine yönelik bir adım karşısında sessiz kalmayacaklarını belirtti.


[COLOR="red"]
‘BELGE DARBEDEN DAHA ETKİLİ’

CHP lideri Baykal, “İrtica ile Mücadele ve Eylem Planı” adlı belgenin sahte çıkması durumunda Ergenekon iddianamesinin çökeceğini, gerçek çıkması durumunda “gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini” belirtti. Baykal “Belgeyle, darbeyle elde edebileceğinizden daha ileri sonuç elde edebiliyorsunuz. Bütün insanların aklına, vicdanına nüfuz edip yön veriyorsunuz” dedi.

Cumhuriyet
25.06.2009

Ergenekon soruşturması

11 kentte 37 adrese baskın yapıldı

KONYA/ANKARA (Cumhuriyet) - Ergenekon soruşturması kapsamında Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Konya merkezli olarak 11 kentte 37 kişinin evi arandı. Evi aranan kişiler arasında Uluslararası Avrasya Eğitimcileri Federasyonu Başkanı ve eski Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, İstanbul’da bir gazeteci, Isparta’da MİT’ten emekli bir albay, Konya’da bir doktor, Bursa’da 2 İngiliz vatandaşının da bulunduğu öğrenildi.

Konya’da 16 Nisan’da yapılan operasyonda aralarında MHP Selçuklu Belediye Başkan adayı Mustafa Sırrı Demirel’in de bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı, bunlardan 6’sı tutuklandı. Bu kişilerin Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan zanlılarla bağlantılı olarak faaliyet gösterdikleri iddia edildi. Konya merkezli olarak dün de aralarında İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Isparta’nın da bulunduğu 11 kentte sabah saatlerinde 37 kişinin evinde arama yapıldı. Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla gerçekleştirilen operasyonda evleri arananların 16 Nisan’da tutuklanan kişilerle bağlantıda oldukları belirtildi. Daha önceden tutuklanan isimlerin “Ergenekon’un eylem planını oluşturdukları” öne sürüldü.

Aramalarda ele geçirilen çok sayıda belge, CD ve bilgisayarların sabit disklerine el konuldu. Konya emniyet ekibinin arama çalışmalarının ardından elde edilen malzemelerle birlikte Konya’ya döndüğü belirtildi. Aramaların ardından kimsenin gözaltına alınmadığını ancak daha sonra gözaltıların olabileceğini söylediler.

Özcan’ın evi arandı

Operasyon kapsamında, Uluslararası Avrasya Eğitimciler Federasyonu Başkanı ve eski Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan’ın Ankara Batıkent’teki evinde dün arama yapıldı. Özcan, tatilde olduğunu bildirirken, davet edilirse Ankara’ya geleceğini söyledi. Özcan, “Aramaya gelen emniyetçi arkadaşlarla görüştüm, ‘bize verilen emir, bizim de herhangi bir bilgimiz yok’ dediler. Ne aradıklarını da söylememişler. Daha önce sendikal faaliyetlerimizle ilgili CD’ler vardı, almışlar” dedi. Ankara’ya dönüp dönmeyeceği sorusu üzerine Özcan, “Şu anda konu kapandı. Davet edilirsem gelirim. Beni hiç arayan soran olmadı bu konuda” dedi. Arama sırasında evde kimsenin bulunup bulunmadığı sorusuna Özcan, “Kimse yoktu. Çilingirle açmışlar. Daha sonra çocuklar haber almış, onlar gelmiş arama yapılırken” karşılığını verdi.

Cumhuriyet
26.06.2009

Dönmez: Bu bir polis komplosudur

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez, bombaların ve krokinin kendisine ait olmadığını, bulunanların polis tarafından konulduğunu öne sürdü.


İstanbul- Ergenekon soruşturmasında tutuklanarak askeri cezaevine konulan Yarbay Mustafa Dönmez, yargılanmasına başlandı. Mustafa Dönmez, ilk ifadesinde bulunan bombaların ve krokinin kendisine ait olmadığını, bulunanların polis tarafından konulduğunu öne sürdü. Dönmez ifadesinde, "Bu bir polis komplosudur" dedi.

Yarbay Dönmez'in evinde bulunan krokiden hareketle Ankara Yenikent'e bağlı Zir Vadisi'nde el bombaları ve mermi bulunmuştu.

Yarbay Mustafa Dönmez'in Sapanca'daki yazlık evinde de 22 el bombası, 10 tabanca, bir adet G3 piyade tüfeği ve bir miktar mermi bulunmuştu.

Dönmez'de ele geçirilen bir kroki üzerine de 12 Ocak 2009 günü Ankara Zir Vadisi'nde kazı yapılmıştı.

26 Haziran 2009

--------------------------------------------------------------------------------

Cumhuriyet
26.06.2009

Emekli orgeneral ile eski MİT’çi Gündeş ‘şüpheli’ olarak ifade verdi

Ergenekon’da Çevik Bir’e sorgu

28 Şubat’ın önemli isimlerinden emekli Orgeneral Çevik Bir ve eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş, bir gizli tanığın ifadesi doğrultusunda savcı Zekeriya Öz’e ifade verdi. Bir ve Gündeş’e bir “suikast belgesi”yle ilgili sorular yöneltildiği ileri sürüldü.

Ergenekon operasyonunda evi aranan Mehmet Adnan Akfırat’ta ele geçirilen, Çevik Bir - Erol Özkasnak ibaresi ile başlayan dokümanlar iddianameye girmişti. Belgede 1998 yılına ilişkin bir darbe girişimi iddiası ve unsurları anlatılıyordu. ■

Cumhuriyet
26.06.2009


KART: GÖREVİ KÖTÜYE KULLANDILAR

Ergenekon savcıları için HSYK’ye başvuru



ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ergenekon olarak adlandırılan soruşturmayla ilgili olarak “Savcı Zekeriya Öz ve bu savcının işlem ve tasarruflarına iştirak eden diğer savcıların görevlerini kötüye kullanma ve soruşturmanın gizliliğini ihlal eden eylemleri” nedeniyle gereğinin yapılması için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) başvurdu. Atilla Kart, başvurusuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ergenekon olarak bilinen soruşturma sürecinde; hükümet kaynaklı olarak yaratılan kurumsal ve idari baskıyla, soruşturma savcısı Zekeriya Öz ve bu savcının işlem ve tasarruflarına iştirak eden diğer savcıların TCK’nin 257 ve 285. maddeleri kapsamında görevlerini kötüye kullanma ve soruşturmanın gizliliğini ihlal eden eylemleri sebebiyle HSYK’yi göreve davet eden, sorumluluk ve inisiyatif kullanılması gereğini dile getiren 8 sayfalık dilekçemiz HSYK Başkanlığı’na sunulmuştur.”

Cumhuriyet
03.07.2009

Albay Çiçek’in serbest bırakılması

[B]Yandaş medya çok kızdı[/B]


AKP’ye yakınlığı ile bilinen gazeteler, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Albay Dursun Çiçek’in avukatının yaptığı itiraz sonucu serbest bırakılması üzerine, kararı veren hâkimlere yüklendi. Yandaş medyanın konuya ilişkin haberlerinde, Albay Dursun Çiçek’in tahliye kararının nedeni, 14. Ağır Ceza Mahkemesi hâkiminin izne çıkması ve yerine başka bir üyenin gelmesine bağlandı. ■

Vakit, Genelkurmay Harekât Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü olan Albay Çiçek’in 18 saatlik tutukluluk halinin jet hızıyla tahliyeye dönüşmesinin ardındaki bağlantıları irdeledi ve.



03 Temmuz 2009 10:22


ASLAN DEĞİRMENCİ'nin haberi

Çiçek’i tahliye eden 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Erkan Canak’ın, geçmişte ETÖ avukatlarından Metin Çetinbaş’ın başkanı olduğu mahkemede üye olarak görev aldığı, mahkemeye jet hızıyla atanan Faik Saban’ın kardeşinin de Albay Çiçek ile Harbiye’den devre arkadaşı olduğu öğrenildi.
Genelkurmay Harekât Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü olan Albay Dursun Çiçek’in 18 saatlik tutukluluk halinin ardından jet hızıyla tahliye edilişi, tartışmaları beraberinde getirdi.

BU NE TESADÜF?
İstanbul Adalet Komisyonu, heyette üye eksikliği olduğu gerekçesiyle ‘ivedi’ bir şekilde tahliye kararı veren mahkemeye atadığı hâkim Faik Saban'ın kardeşinin ise emekli binbaşı olduğu öğrenildi. Tesadüfe bakın ki; ihanet belgesinde imzası olduğu öne sürülen Dursun Çiçek 1980 Harbiye mezunu… Hâkim Saban’ın kardeşi ise, Harbiye 79 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Onursal Üyesi…

EMEKLİ BİNBAŞI VAKİT’E KONUŞTU
Harbiye 79 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Onursal Üyesi olan ve İstanbul’da bir A.Ş’de yöneticilik yapan emekli Binbaşı Ali Saim Saban, Vakit’e yaptığı açıklamada, “Yüz kızartıcı suçu olmayan insanlarız” dedi. Kardeşi ile gurur duyduğunu vurgulayan emekli Binbaşı Saban, “Kendisi iyi bir hukukçudur. Bizler bir tarafın yanında yer almıyoruz. Benim asker kökenli olmamın da bir önemi yok. Sonuçta hukuk var ve herkes görevini en iyi şekilde yerine getiriyor. Haklı olan kazanacaktır” dedi.

“ŞEREFSİZLİĞİMİZ YOK”
Hiç beklenmedik bir anda kardeşinin mahkemeye üye olarak atanması hakkında konuşmak istemediğini belirten Saban, “Ya! Biz bu ülkeye hizmet vermiş insanlarız. Şerefsizliğimiz ve alçaklığımız yok. Benim şu anda da ordu ile bir bağlantım yok. Bizler çok önemli insanlar değiliz. Bizler hainlik içinde hiç olmadık” diye konuştu.

KRİTİK KONUYA CEVAP YOK
“Hakim Faik Saban'ın baldızının ameliyatı için izinli olduğu halde bu görev için acil olarak çağrıldığı” iddialarına ise emekli Binbaşı Saban, “Bu konu hakkında bilgim yok” demekle yetindi. Diğer sorularımıza cevap vermeyeceğini belirten Saban telefonu kapattı.

BAŞ DÖNDÜREN SÜREÇ
İstanbul Adalet Komisyonu, heyette üye eksikliği olduğu gerekçesi ile hâkim Faik Saban'ı geçici olarak görevlendirdi. Mesai saati bitmesine rağmen mahkeme yeni üyeyle birlikte itirazı incelemeye aldı. Mahkeme Ergenekon savcılarından ‘ivedi’ tutukluluk itirazıyla ilgili mütalaa istedi. Mahkemenin baskı ve ısrarı üzerine ise 2 gün süreleri olmalarına rağmen Ergenekon savcılarından ‘ivedi’ mütalaa alındı. Tutuklama kararını veren hâkim heyette bulunmazken, jet hızıyla yapılan incelemenin ardından Çiçek'e tahliye kararı çıktı.

KARAR ANINDA CEZAEVİNE FAKSLANDI
18 saat tutuklama kararı veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkim Saban'ın katıldığı oturumda bu kez Çiçek'i 2'ye 1 ile tahliye etti. Karar, anında cezaevine fakslanarak tahliye sağlandı.

TAHLİYE OY ÇOKLUĞUYLA SAĞLANDI
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Başkanı Erkan Canak ile yeni görevlendirilen hâkim üye Faik Saban'ın tahliye yönünde oy vermeleriyle Albay Çiçek serbest bırakılmış, Hâkim üye Resul Çakır ise karara muhalefet şerhi koyarak Çiçek'in tutuklu yargılanması yönünde görüş bildirmişti.

12. VE 14. MAHKEMELER İÇİN “BİZİM MAHKEMELER” DEMİŞTİ
Ergenekon Terör Örgütü’nün yöneticisi olduğu iddiasıyla yargılanan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur, 2009’un Şubat ayında internette yayınlanan ve GATA’da görevli bir albay ile aralarında geçen konuşmaların yer aldığı şok ses kaydında, 12. ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri için "bizim mahkemeler" demişti.

SAVCILAR BASKI ALTINA ALIYOR
Öte yandan, Ergenekon Terör Örgütü’nün hakim ve savcıları baskı altına aldığı Ergenekon iddianamesinde açıkça yer alıyor. Ergenekon operasyonunda tutuklananlardan emekli Albay Avukat Mustafa Levent Göktaş’ın Ankara’daki büro ve evinde, 62 CD ve DVD bulunmuş. Arama tutanağına 51. sırada kaydedilen DVD’de ise, bazı hakim ve savcıların ‘mahrem ilişkilerini’ gösteren fotoğraf ve kamera kayıtları bulunmuştu.

TAHLİYE GEREKÇESİ DELİL YETERSİZLİĞİ!
Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in, “delil yetersizliği” sebebiyle tahliye edildiği belirtildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’nin Çiçek’e ait soruşturma dosyasını incelediği, Çiçek’in, savcılığa verdiği ifadenin 4, mahkemeye verdiği ifadenin de 1.5 sayfa tuttuğu ifade edildi.
Askeri Savcılığın soruşturmasının yer aldığı dosyanın da heyet tarafından incelendiği ve delil yetersizliği gerekçesiyle Albay Dursun Çiçek hakkında yapılan itirazı haklı bularak tahliyesine karar verildiği kaydedildi.