İlhan Selçuk, ilk gününü evinde dinlenerek geçirdi.

,Verdana,Arial]Bülent ERGÜN / İSTİHBARAT

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Selçuk’u evinde ziyaret eden Uğur Dündar çıkışta gazetecilere, “İlhan abi 11.5 saat sorgulanmış. ’Ergenekon Çetesi’nin fikri lideri olmak’ iddiasıyla karşılaşmış, öyle olmadığını anlatmış” dedi

ERGENEKON soruşturması kapsamında, 21 Mart’ta sabaha karşı 04.30’da evinden alınıp 11.5 saat sorgulanan Cumhuriyet Gazetesi’nin imtiyaz sahibi ve başyazarı 83 yaşındaki İlhan Selçuk, önceki geceyarısı özgürlüğüne kavuştu. 40 saat Emniyet’te kalan Selçuk’a yurtdışı yasağı kondu.

Evinde dinleniyor

Serbest bırakıldıktan sonra önce Cumhuriyet Gazetesi’ne giden İlhan Selçuk, daha sonra Etiler Gazete Muhabirleri Sitesi’ndeki evinde dinlenmeye çekildi. Selçuk’un evine cuma ve pazar gününe ait gazeteler getirilirken, evinin çevresinde polisin güvenlik önlemleri de sürdü. Evinin önünde bekleyen gazetecilerin görüşme taleplerinin İlhan Selçuk’a iletilmesi üzerine Selçuk kendi el yazısıyla yazdığı bir notu dışarıda kendisini bekleyen meslektaşlarına gönderdi. Notta, “Sizin için üzülüyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Boşuna beklemeyin” yazılıydı.



Dündar: Başbakan devreye girsin

Selçuk’u evinde dün önce Emre Kongar ziyaret etti. Öğleden sonra da Uğur Dündar, Yalçın Bayer ve Melih Aşık ziyarete gitti. Gazeteci, Dündar, Bayer ve Aşık çıkışta kapıda bekleyen basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.
Selçuk’un sağlık durumunun gayet iyi olduğunu söyleyen Dündar, şöyle konuştu:
“Sorgusu 11.5 saat sürmüş. Suçlanma nedeni de, ’Ergenekon Çetesi’nin fikri lideri olmak’. Bu iddia ile karşılaşmış ve böyle olmadığını anlatmış. Tabii ki yargı gizlilik kararı vermiş. Daha fazla konuşmuyor kendisi. Ama gazeteyle telefonda yaptığı günlük konuşmalar, şakalaşmalar... Onlar da uzun süre savcılık izniyle dinlendiği için sonuçta o şakaların da bir anlamda sorgulaması yapılmış. Sadece şunu söyledi: ’Başbakan eğer bir uzlaşı yaklaşımı içinde bu kutuplaşmaya son verici bir girişimde bulunursa, karanlık günlere doğru sürüklenmekte olan ülkenin selameti açısından olumlu bir davranış yapmış olur’ dedi. Ben de bunun özellikle altını çiziyorum.”

Bayer: Yargıya hak veriyor

Yalçın Bayer de İlhan Selçuk’un yemesi ve içmesinin gayet iyi olduğunu belirterek, ziyaretiyle ilgili şunları aktardı: “Gündüz biraz uyumuş, dinlenmiş. Çok da ziyaretçisi var. Bu sorgulamanın da yapılması gerektiğini düşünüyor. Polisin, elindeki 80 sayfalık bilgilere dayalı olarak sorduğu sorulara cevap vermiş. Türkiye’de yargıya baskı olmadan, açıkça bazı şeylerin yargı tarafından sorulması ve öğrenilmesi, karşı tarafın da cevap vermesi gerektiğini düşünüyor. Sanık olup olmadığı sayın savcının hazırlayacağı iddianameye bağlı.”
Aşık: Yorgun ama kırgın değil
Melih Aşık ise, “Anlaşılan uzun uzun sorgulanmış. Çok çeşitli sorular gelmiş. Bazen ilgisiz sorular gelmiş. Bir yayın yasağı var. Bu nedenle İlhan abi de temkinli konuştu” dedi. Ve şöyle anlattı: “İlhan abi üzgün ya da kırgın değil. Kendisi feleğin çemberinden geçmiş, zamanında bu tür olayları çok yaşamış biri olarak bunu kendi hayatında olan olağan bir süreç olarak algılamış. Bence Türkiye’nin konuşmadığı şu var. Dün (önceki) akşam bir televizyon kanalında Ceza Yasası’nı hazırlayan ekipte olan Doç Dr. Adem Sözüer vardı. Sözüer, ’Yeni Ceza Yasası’nda artık böyle insanları sokaktan bile alıp, eğer suçüstü yoksa gözaltına götürmek diye bir şey söz konusu değil. Ancak günümüzde hukuken insanlara tebliğ edilir. Niçin Emniyet’e davet edildiği bildirilir. Gelmezse eğer, polis marifetiyle getirilir’ dedi. Ben bunu bilmiyordum. Doğrusu biz bunu gazetelerde yazarken de pek fark etmedik ya da hukukçular bizi aydınlatmadı. İlhan abinin ve diğerlerinin gözaltına alınması anladığım kadarıyla hukuka hiç uymuyor.”

‘Sevgili arkadaşlar ilkelerimi bozmayacağım, beklemeyin’

İlhan Selçuk, evinin önünde bekleyen gazetecilere kendi el yazısıyla bir not ulaştırdı. Notta şunlar yazılıydı: “Sevgili arkadaşlar, ben gözaltına alınmadan önce TV’ye çıkmıyordum, röportaj önerilerine hayır diyordum. Müsaade ederseniz bu kuralları uygulayayım. Sizin için üzülüyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Boşuna beklemeyin. Hepinize sevgiler. İlhan Selçuk.” Selçuk nota rağmen basın mensuplarının kapının önünden ayrılmaması üzerine evinin balkonuna çıkarak, “İlkelerimi bozmayacağım, bana yardımcı olun. Teşekkür ederim” diyerek seslendi.