You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Her Talip Bir Değildir

Her Talip Bir Değildir

Senior Member
Her Talip Bir Değildir
Bir gerçeği savunurken ona ilk önce kendimiz inanmalıyız' (Hz.Ali K.V)

Hakikatin kafiri şerrin evliyasıdır' (Yunus Emre)


Yol erine göre,şeriat çırağdır, mumdur, tarikat fitil marifet yağdır, hakikat ışıktır. Çıra gibi doğru durmak, fitil gibi yanmak, yağ gibi erimek ve ışık gibi nur saçmaktır. Dil ile ikrar, kalp ile onaylayıp inanıp iman getirmektir. Güneş, gül gül bahçesine düşerse gül kokusu, çöplüğe düşerse süprüntüsü kokusu çıkartır.
Ben bir kandilim seninle yanarım, sensiz kalınca sönerim. Ey benim hikmetimden sual olunmaz. Rabbim sen bensiz ne alemdesin? 'Biz ona ondan yakınız.' diyen sesi duyunca içinde bir cümbüş olur aşıkın. Gönlünü kıble yapar. Artık mihrabında minberi de görmez.
'Tekbir ile, gülbank ile at koşturan erler
Kur'an kesilen nur gibi insanları inler
Aşık Noyan varını yok etmiş o sesler
Sazında cihanın yüce süphanları inler'
(Aşık Noyan)

Gıdası vuslat olana ne kuzu eti lazım, nede saman.
Didara erişince iyice bak ki, aşık gözün doysun. Zira bayram günü oruç tutulmaz. O zaman havervah kalabalığından uzakta, cananı ile halvettedir. Gönül tenha olsun zefkinede, dost: gözün uyarsa uyusun, ama gönlün dalgınlık bile etmesin, seher vakti aşkını en kıymetli demidir.

'Erenler bağının bülbülleriyiz
Şahımız gül olmuş biz kullarıyız
Hakikat şehrinin biz yollarıyız
Yürüt, sakii, demi, irfan cemidir'

Canana ulaşayım, onun yüzünü bir azıcık göreyim diye beklerken uyuyup kalmak olurmu? O gelmiş seni geflet uykusunda buluyor. Uykuda karşılanan sevgili bir daha kapını mı açar? Hz. Muhammed'in Mir'acının olgunluk meyvesi gece toplanır. Gece samimiyet içinde bir an tefekkür, gündüz camilerde yıllarca riyakarane namaz dan daha makbul ibadedtir. O ne güneşlere aldırış etmede nede yıldızlara...

Bir halden hale geçiş ki sığmaz... Göze gelmez...Kaal sözü bırakmış haldedir. Yani inancını takbiktedir.

Yar adını zikrederek, yar dedikçe boncuğu gevheri fark eder. boncuk çarşısında inci satmaz. Vahdet denizinde incisini hasını bulmayı bilir. Bu dilde Kur'an arapça değil Rabca olur

'Muhabbet şarabı olsam
Yar beni doldurup içermi bilmem'
(Seyrani)

Aşka en büyük bayram canan eşiğine yüz sürüp cemal cemale muhebbete vasıl olmaktır. Sükün içinde leddüni bir ahengine uymuş. devir etmede olan insani kamildir. Her muhabbetde 'Kaalu bela' meclisini elüstü bezmini bulur. Hacı Bektaşı Veli, Mevlana Claleddini Rumi ve onlar gibiler, ellerini onun ellerinde birleştirir. Böylece muhabbet şiddetlenir. Vecd ve cezbeye varırlar. Cehennemleri söndürür, o ateş meydanlarını cennet yeşilliklerine döndürür. Şevkle dünya işine, aşkla ahret işine çalışırlar.
Bir insanı kamil bulki senin de gönlünü havayi hevesten boşaltsınki oraya nur ışıkları dolsun. Açık keramet göstermek bir benlik davasıdır. Zerrece kıymeti yoktur. Hamervah bak yüzünü yıkamışta ayna kirli diye söyleniyor.

'Fazilet sahibinin kıymetini fazilet sahibi olanlar bilir'
(Hz. Ali K.V)
Mide düşkünü zahide cennetten bahsettikçe o aradaki yemek, içmek, huri, gılman lezetinden düşünür ve öyle anlar.
Aşk, yani talip meydanda dar'ı mansurda aşk kementini boynuna geçirince ilk iş olarak kendini varlığından kurtarır yana yana gönül ateşini gül bahçesine çevirir.
Yolunu dosdoğru yürür. Fitne aleminden kendini koruru ve kurtarır, iliklerine kadar bütün hücreleri göz kesilir. Yani güzellik kitabını yazar. Erkanında edep meydanında bütün milletler bütün kainat bir araya toplanmıştır. Gönlündeki didara tapar. O nun sevdiklerini sever, düşmanlarına düşman olur. Ama yine de onlara kötülük etmez, edemez. Çünkü o toprak gibi turap olmuştur. Onun için Şah'ı Merdan Ali'ye Ebu Turab dediler. Horasan erleri gibi hepsinin sözü bir, duası bir olur.

Alla, Allah. Kaalu bela'dan beri hakkın birliğine eyledik ikrar. Bu yola canu seri, nebimiz vardır. Ahmed'i Muhtar

Üçler, beşler, yediler, kırklar

Nuru nebi, kerem-i Ali pirimiz Hünkar Hacı Bektaş Veli demine devranın hüü diyelim, hüü, dost, Allah, eyvallah...

'Ben ilmin şehriyim. Ali de kapısıdır.'
(Hz. Muhammed)

Şair Hilali bu konuda şöyle diyor:

'Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır, demiş
Ben de onun köpeğiyim'
Tasavvuf İslamiyetten evvelde vardır. O bütün ruhi vicdani olaylar ile ilgili olduğu muhakkatır. Zira o edep bilgisi kamil insan oluş bilgisidir. Bu işi hayvan olan değil, hayran olan anlar. Nadan olan değil, nalan olan anlar.
Türkün yeni tasavvufuna enel aşkı getirenlerin. Gönlü şad, himmedleri hazır olsun.
Hazreti, Hüseyin'e yapılan zulmü, ateşli bir dille Mersiyeler söylendiğinden Aşk Kemali'ye, Alevi dediler. Oda bir mersiyesinde şöyle diyor.

Arife eşyada haktan gayri yoktur Münceli
Keşfeder bu sırrı sevda'yı Muhammed'le Ali
Sünni şiilik kalmadı bende beli
Taatın eyler Fuzili takat oldukça veli

Tasavvuf üzerine bir takım kitaplar yazılmış bulunuyor. Evet İslamdan evvel de tasavvuf vardır. Fakat, Hz. Muhammed2le bu evvelki tasavvuf kavramı arasındaki fark Firavun eynel Hak diyor, Mansur da eynel Hak diyor, sözlük anlamı aynısıdır. Fakat anlam bakımından aynı değildir. Anlam açısından tamamen ayrıdır. İslam tasavvufu, fahr-i alem Hz. Muhammed (ilm-i leddünni)'den taşarak, kamil ve ariflerin gönlüne akmış ve akmakta bulunan ilahi bir ilimdir. Bu ilim, ancak ve ancak kamil bir mürşidin terbiye ve telkinleri ile ve talibin isteği ile elde edilebilinir. Bundan başkası sadece laftan öte geçmez.
Bunu söylemekteki amaç bende görülen her ne var ise ancak ve ancak tevfiki ilahi olduğunu bilip gören herkes bizimle beraberdir.

'Cismim ruha döndü elhamdülillah
Herşey fena bulur bakidir Allah
Haktır Muhammeddir hem resullah
Ben Al'i aba bendesiyim Allah eyvallah'

Mürşidi kamil, kafirin gönlündeki nefs-i emmareyi ruha çevirince (men erefi nefes fakat arafe rabbe) Yani nefsini tanıyan Rabbini tanır. İşte o zaman kainatı da tanımış olur. Böylelikle insan kamil yani olgun bir insan olabilir. Fena fiilerdendede kurtularak, Tevhidin anlamını kavramış olur. Örneğin: Elinde kılıç olan bir asi, elinde kılıç bulunurken ettiği isyanı, kılıç elinde alındıktan sonra yapmaz.

Her talib ve her aşık bir değildir. İlahi de isteği rütbesi, dileği kabı aldığı kadar doldurur. Zira yabancı yanında Zikr-i Cehri etmezler. Mürşid-i Kamil'in sohbeti muhabbeti talibin gönlündeki evhamı hayaleti giderir. Tevhid sırları açılır. Haktan başka bir şey göremez. Hakikatı Muhamediye dairesinde seyre başlar.

Bu ufukta güneş doğduğu zaman. o ufukta zulmet kalır mı? Zulmetin olmaması güneşin olmaması değilmidir? Hakikatte, mürşid vekaleti Muhammediye ile talibe istidadına göre bir telkin verir. Artık bu zat insanı kamil mertebesine ulaşmış olur.
Hz Peyganberin evladına ve onları sevenlere reva görülen zulmü ve haksızlığı gözlerinden akıttığı kanlı yaşlarla yana yıkıla dile getiren ve Ehl-i Beyt muhabbetine gönülden bağlı olan. erzurum'lu Aşık Kemali'nin bir mersiyesinden abazı alıntılar.

Muharremdir, kamer mahzun, güneş me'yus ağlar
Felek şerkeste mebhut, hayrete dalmış cihan ağlar

N e düşmesin, behey ibn-ür-recim ey sakı-yı iblis
Senin yaptıklarına düşmen-i insan olan dahi ağlar

Kuruldu hayme-yi ahdar o gün Kerbübela içre
Bu gün Kerbübela'da kaldı hala aşıktan ağlar
Mürşit talibe daima allahu tealayı anmasını emreder. Mürşid vekalet'i Muhammediye ile talibe anlıya bileceği derecede telkin verir. Artık bu zat insan-ı kamil mertebesine ermiş sayılır.
Kemali neticede şunu diyor, geçirdiğim şu yetmiş seksen senelik ömrümde elimde netice olarak bu kaldı. Gayre bakma, sen de iste, sende bul. Şunuda söylüyelimki kırk sene medrese aleminde ilim tahsilini çalışmaktan bir insan-ı Kamil'e bir dakika mulaki olmayı daha hayırlı buldum.

Pir Sultan Abdal da şöyle diyor:

Talipten talibe yolun farkı var
Yol içinde türlü türlü görgü var

Bu örneklerde gösteriyorki her talip ve aşık bir değildir
[Resim: ataturk14vh7.jpg]
herocuk =))
[Resim: ataxh8.gif]

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.