Bir facebook sayfasında paylaşılan aşağıdaki yazının sahibi bir "Alevi Dedesi".

Alevilik; Eline, Diline ve Beline sahip olmaksa elinde hiç bir somut kanıt olmadan ve sunmadan Pirimiz Zöhre Ana'nın 38 yıldır söylemediği ve hiçbir zaman sahip olmadığı bir fikri Zöhre Ana'mız söylemiş gibi paylaşmak ve O'nu yalan yanlış bilgilerle itham etmek tamamen yalancılıktır, sahtekarlıktır, iftiradır.

Alevi dedesi olan bir kişinin iftira atması kabul edilir bir durum değildir !

İddia sahibi iddiasını ıspatlamakla mükelleftir!

[COLOR=#0000cd]Haysiyet cellatlığı yapan bu Alevi dedesini bu iddiasını ıspatlamaya davet ediyoruz. Paylaşım yaptığı mecralarda bu delilleri sunsun.

Söylenen her kem sözü olduğu gibi iade ediyoruz.

Alevilikte dedelik, ocakzadelik çok kutsal ve değerli bir kurumdur. Hiç kimsenin bu kuruma zarar verme hakkı yoktur. Ortaya herhangi bir delil sunmadan "çamur at izi kalsın" nasılsa inanan insanlar çıkar diye düşünerek Pir Zöhre Ana'nın adını karalamaya çalışan bu haysiyet celladını Şahı Merdan'a haval ediyoruz.
Hak bilir işini...

Alıntı:[COLOR=#1C1E21]] Kasım Dede 2020:
"BİSMİŞAH ALLAH ALLAH DİYELİM.
HACI BEKTAŞ VELİNİN BİLİNMEYEN YÖNLERİ.
Zöre ana dedikleri ne yediği belirsiz zat, Hünkara iftira atıyor, Hünkar,Alevi değildir o bir şamanizimi savunan zattır diyor.

Hacı Bektaş Veli; Hak sırrına eren, Şar kapısını açan, Muhammet Ali yolunu yaşadığı dönemde süren, inancıyla ibadetiyle , insani değerlerle toplumu iyiye güzelliğe yönlendiren bir Ehlibeyt evliyasıdır. Ehlibeyt soyu Muhammet ve Ali'ye dayanır. Yani Evliyalar Alevi toplumunda çok önemli yerleri olanlardır
[COLOR=#1C1E21] 1500 yıl önce Ehlibeyte kastedip , her türlü işkence ve iftiraları atıp, Ehlibeytin bildirdiği yolu değiştirerek tarihe geçirenler bugün de Ehlibeyt evliyası Bektaşi Veli'nin kökenini sünnileştirmenin peşindeler. Bizler bu tür girişimlere yabancı değiliz ve bilmelisiniz ki ne boyun eğeriz ne de kabul ederiz.
1826 yılında 2.Mahmut'un Yeniçeri Ocağını kapatması ve akabinde yüzlerce Alevi-Bektaşi Dergahını da dağıtması, ocakzadeleri ya sürgüne ya da dar ağacına göndermesini unutmadık.

Yüzlerce yıllık Hacı Bektaş Veli dergahının o dönemdeki postnişi Hamdullah Çelebi ve 8 arkadaşını Şeriat mahkemelerinde adice, hakaretlerle "yargılayıp" idam kararı aldılar. Ancak son anda padişah fermanı ile Amasya'ya sürgüne gönderildiler. Hamdullah Çelebi'nin yerine Nakşibendi şeyhlerinden( Hamza efendiyi görevlendirdiler? !. Bektaşi Velinin derganının içine ve türbeyi arkalarına alacak şekilde bir de Cami yaptılar. Böyle bir din anlayışı olabilir mi ? Aynı durum yüzyıllar sonra Makedonya Kalkandelendeki Harabati Tekkesinde de yaşandı. 500 yıllık Bektaşi tekkesinin içine bir cami yapıp 5 vakit ezan okuyorlar. Mesele ne cami ne de Ezan ! Mesele Alevi Bektaşileri yok etmek. Yoksa memlekette yer mi yok cami yapmaya.
Bir Türkmen beyliği olarak kurulan Osmanlı devletinin; yüzyıllar sonra devşirilerek -padişah analarının çok büyük çoğunluğunun ecnebi olması- Emevi,Yezid zihniyetine dönüştürülmesi Osmanlı'nın Türkmen Alevi Bektaşilere düşman olmasına neden olmuş ve Pir Sultan Abdal gibi gelen bütün Ehlibeyt evliyalarının asılmalarına kadar gitmiştir.
Hacı Bektaşi Veli Alevi değildir demek tamamen saçmalıktan ibaret bir art niyetli Zöhre ana dedikleri cahil bir zatın ifadesidir."

İFTİRACI DEDENİN FOYASI DÜŞTÜ !!!

İftiracı Alevi dedesi Pirimiz Zöhre Ana'nın "Hacı Bektaşı Veli Alevi Değil" dediğini iddia ediyor. Bu iddiasının sebebi de 2014 yılında Zöhre Ana Forumda paylaşılan bir ALINTI HABER'den kaynaklanıyor.

İşte linki: http://www.zohreanaforum.com/alevi-haber...degil.html
Siteye üye olmayanlar için link: zohreanaforum.com/alevi-haber/50598-haci-bektasi-veli-alevi-degil.html

Zöhre Ana Forumda paylaşılan bu haber aşağıdaki siteden alınmıştır.

ALINTI HABERİN LİNKİ: memleket.com.tr/haci-bektasi-veli-alevi-degil-295908h.htm

Başka bir siteden kopyalanan ve sitemizde eleştirilmek için paylaşılan bu haber habere bizzat kendim 2014 yılında cevap vermişim. Benim verdiğim cevabı paylaşıyorum.

Alıntı:Hacı Bektaş Veli; Hak sırrına eren, Şar kapısını açan, Muhammet Ali yolunu yaşadığı dönemde süren, inancıyla ibadetiyle , insani değerlerle toplumu iyiye güzelliğe yönlendiren bir Ehlibeyt evliyasıdır. Ehlibeyt soyu Muhammet ve Ali'ye dayanır. Yani Evliyalar Alevi toplumundan gelir.

1500 yıl önce Ehlibeyte kastedip , her türlü işkence ve iftiraları atıp, Ehlibeytin bildirdiği yolu değiştirerek tarihe geçirenler bugün de Ehlibeyt evliyası Bektaşi Veli'nin kökenini sünnileştirmenin peşindeler. Bizler bu tür girişimlere yabancı değiliz ve bilmelisiniz ki ne boyun eğeriz ne de kabul ederiz.

1826 yılında 2.Mahmut'un Yeniçeri Ocağını kapatması ve akabinde yüzlerce Alevi-Bektaşi Dergahını da dağıtması, ocakzadeleri ya sürgüne ya da dar ağacına göndermesini unutmadık.
Yüzlerce yıllık Hacı Bektaş Veli dergahının o dönemdeki postnişi Hamdullah Çelebi ve 8 arkadaşını Şeriat mahkemelerinde adice, hakaretlerle "yargılayıp" idam kararı aldılar. Ancak son anda padişah fermanı ile Amasya'ya sürgüne gönderildiler. Hamdullah Çelebi'nin yerine Nakşibendi şeyhlerinden Hamza efendiyi görevlendirdiler !. Bektaşi Velinin derganının içine ve türbeyi arkalarına alacak şekilde bir de Cami yaptılar. Böyle bir din anlayışı olabilir mi ? Aynı durum yüzyıllar sonra Makedonya Kalkandelendeki Harabati Tekkesinde de yaşandı. 500 yıllık Bektaşi tekkesinin içine bir cami yapıp 5 vakit ezan okuyorlar. Mesele ne cami ne de Ezan ! Mesele Alevi Bektaşileri yok etmek. Yoksa memlekette yer mi yok cami yapmaya.

Bir Türkmen beyliği olarak kurulan Osmanlı devletinin; yüzyıllar sonra devşirilerek -padişah analarının çok büyük çoğunluğunun ecnebi olması- Emevi,Yezid zihniyetine dönüştürülmesi Osmanlı'nın Türkmen Alevi Bektaşilere düşman olmasına neden olmuş ve Pir Sultan Abdal gibi gelen bütün Ehlibeyt evliyalarının asılmalarına kadar gitmiştir.

Hacı Bektaşi Veli Alevi değildir demek tamamen saçmalıktan ibaret.

OKUYUNCA GÖRECEKSİNİZ Kİ:

İFTİRACI ALEVİ DEDESİ [COLOR=#800080]BENİM YORUMUMU KENDİ FİKRİ GİBİ MİLLETE SATIYOR VE BİR DE PİRİMİZ ZÖHRE ANA'YA İFTİRA ATIYOR.

YUH OLSUN SANA...

''Alevi Dedesi'' kavramının önemini bir kenara bıraktım, insan olana yakışmaz bu yaptığın Kasım dede. Hele ki Alevi dedesiyim diyorsan, hele hele Hacı Bektaşi Veli'nin o mübarek ismini zikrediyorsan, Alevilik yolunun ''eline beline diline sahip ol ''düsturuyla iç içe olduğunu da iyi biliyorsun demektir..Bir Alevi dedesine yol gösterilmez, o ilmiyle bilgisiyle insanlara yol göstermek zorundadır..Ama yazık ki ''Dede'' olabilmenin kutsallığını, gerektirdiklerini burada bizler açıklamak durumunda kalıyoruz.. '' İnsanın aklı fukara olunca, dili de ukala olur '' derler..Sürdüğün yol Hak Muhammed Ali yolu ise bilmelisin ki ; bu yol iftiradan , çamur atmaktan, başkalarının fikirlerini çalmaktan uzaktır..

Ayrıca da ; Zöhre Ana'mızı bilen, nefeslerine kulak veren herkes bilir ki, Hacı Bektaş Veli'nin geçmişte sürdüğü yol ne ise bugün Pir Zöhre Ana'mız da aynı yolu sürmektedir..Yol birdir, sürek bindir.. Pir Zöhre Ana'mızı Hacı Bektaşi Veli'den asla ayrı görmeyiz..

Dünyanın dört bir yanında varlığı bilinen, insanların bizzat kerametini yaşadığı ve anlattığı, kapısı insan seliyle dolup dolup taşan ( insanların hepsi kendi gönül rızası ile gelmektedir), dil, din,ırk ,cinsiyet ayrımı yapmadan herkese kucak açan, iyi bir insan olabilmenin faziletlerini; iyiliği, dürüstlüğü, hoşgörüyü, merhameti, sevgiyi, saygıyı ve bilimi topluma aşılayan, Atatürk ilke ve inkılaplarının savunuculuğunu yapan, kapısına Ehlibeyt sancağını çeken, Hak Muhammed Ali 'yi dilinden düşürmeyen, Hak aşkını içimizde yeşerten ve büyüten ....Yaşayan tek Evliya Pir Zöhre Ana'mızdır.

Demem o ki ; Attığın çamur elinde kalır, döner sana bulaşır.. Bimezmisin ki Hakkın ışığı balçıkla sıvanmaz!