Allah, her karanlık dönemde insanlığa ışık olacak, yol gösterecek evliyalar göndermiştir. Haktan gelen bu evliyalar, nefesleri ve haktan aldığı gerçekleri insanlığa aktararak toplumları birleştirici rolleri ile insanlığa rehber olmuşlardır.

Rehber odur ki;
Güneştir, tüm aydınlıklar ondan gelir,
Ve gölgeler ancak yüzünü güneşe çevirirsen yok olur’

Rehber odur ki;
Ateştir, tüm kıvılcımlar ondan gelir;
Ve ancak Hakka pervane olursan tutuşturur gönülleri.

Rehber odur ki;
Uçsuz bucaksız bir ummandır, ilmin deryasından gelir,
Ve ancak bir damla alırsan temizler nefisleri.

İşte içinde bulunduğumuz bu karanlık dönemde de topluma rehber olarak gelen Zöhre Ana, Hakkın ışığıyla karanlıkları aydınlatmakta ve yalnızca inanç anlamında değil sosyal ve toplumsal yönüyle de insanlığa doğru yolu göstermektedir.

İnançsızlığın inanç haline dönüştürüldüğü,

Yolumuzun asıl sahipleri olan Hz. Ali ve Hz. Muhammed'in Alevilikten çıkarılmaya çalışıldığı,

Cem, semah gibi kutsal ibadetlerimizin oyun olarak görüldüğü,

Yası matemlerin unutulduğu,

Sıradan bir insanın bile cenaze yemeği kapı kapı dağıtılmazken, yolumuz için başını vermiş Hz. Üseyin'in can yemeği olan ’Aşure Çorbası’nın bir takım siyasi menfaatler uğruna sokak sokak dağıtıldığı,

Asıl görevleri Hak Muhammet Ali yolunun inanç ve ibadetlerini yaşatmak ve güzelliklerini nesilden nesile aktarmak olması gereken bazı Alevi yapılanmalarının, insanları gerçek yoldan uzaklaştırarak Ali ’siz ve Muhammet’ siz bir yol yaratma çabası içinde olduğu,

Muhammet Ali yolunun gerçeklerini bâtından alıp zahire aktaran ve yaşadıkları dönemde inanmayan insanlar tarafından türlü türlü eziyetlere maruz bırakılan evliyaların türbelerinin siyasi rant merkezleri haline geldiği,

İnsanların birbirinden uzaklaştığı, ahlâki çöküntünün yaşandığı, kin ve nefretin arttığı,

Günümüz toplumunda;

Zöhre Ana, 1982 yılından bu yana, Muhammet Ali yolunun unutulmuş, unutturulmuş gerçeklerini insanlara aktarıp yola ışık tutmakta, Ehlibeyt cemlerini yürütüp inanç ve ibadetlerimizi anlatmakta, insana ’insan’ olarak yaklaşıp herhangi bir ayrım yapmadan ihtiyacı olanlara maddi ve manevi anlamda yardım elini uzatmakta, sosyal vesanatsal etkinliklere destek vermekte ve her daim muhtacın, inananın yanında olmaktadır.

Bu bağlamda, Hak Muhammet Ali yolunun son ışığı Pir Zöhre Ana tarafından 19 Şubat 2011 Cumartesi günü İzmir Çiğli Kültür Merkezinde ’Ehlibeyt Muhabbeti’ yapıldı. Kültür merkezini dolduran misafirlere Alevi inanç ve ibadetleri uygulamalı bir şekilde dualarıyla beraber anlatıldı. Hak için semahlar dönüldü, lokmalar yenildi. Saat 20:00’de başlayan Ehlibeyt Muhabbeti sabah 07:00’de sona erdi.

Bizlere bu muhteşem ve doyumsuz güzelliği yaşatan Pirimiz, Işığımız, Yolumuz Zöhre Ana ve ailesi başta olmak üzere, İzmir, İstanbul ve Ankara gruplarımıza ve bizleri misafir eden Çiğli Kültür Merkezi yönetimine ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz’

Ehlibeyt sohbetinin tekrarlarının gerçekleşmesini ve Pirimizin bütün sevenlerine de nasip olmasını diliyoruz.

Fotoğrafları görmek için tıklayınız.

Allah tekrarını nasip etsin. Dileyen tüm canlara da nasip etsin. Dileğimiz en kısa zamanda tekrar buluşmak, birlik ve beraberlik olmak olsun.

inşallah bizede kısmet olur bu muhabbetler.allah zöhre anamızı başımızdan eksik etmesin.

Allah'ıma şükürler olsun ,tekrarı da nasip olur inşallah
çok güzeldi Allah'ım Zöhre Ana'mın ışından ayırmasın.....

Şükürler olsunki pirimizi tanımak sohbetlerine katılmak nasip oldu. Izmir sohbetini radyodan takip etmeye çalıştım . Ummana daldıgı zaman yayına verilmesinde destur olmadıgı için yayın çok kesildi ama bunada çükür. Allah tekrarını nasip eder işallah.......
Bu tür sohbetlerde ve radyo yayınında emegi geçen herkese çok teşekkür ederim........

[FONT="Century Gothic"]allah kabul etsin pirim tekrarına kısmet etsin emeği geçenler canlara teşekkürler...[/color]

İzmir de yaşadıklarımız ve gördüklerimiz, insanların yoldan uzaklaştırmak için nasıl oyunlar oynandığını bir kez daha gözler önüne serildi. İbadet ve toplumsal bilinçlenmenin önüne geçmenin ve bilgisizlikle bu yol yürünmeyeceğini İzmir de bir kez daha ispatlandı. İnsanların bilgi ihtiyacı ve yol için birşeyler öğrenme çabaları gözlerinden okunuyordu. 10 saat süren ama sürenin yetmeyişi bu süre içinde ancak bazı bilgileri verebildi Pirim. Bu süre içinde az da olsa bilinçlenen insanlar inşallah bugünden sonra daha bilinçli bir şekilde yolunu sürmeye devam ederler.

On saat kadar süren sohbet kimine az geldi kimine ise uzun geldi. Sohbet devam ederken çıkmak istiyen insanlar belki olayın farkında değiller belki pirimin dediği gibi ; Bu sularda yüzemediler. Eğer bir kişiyi uyandırıp gözünü açtıysak ne mutlu bize.

Pirim tekrarını nasip etsin. Hayırlara vesile etsin...